Süper Lig’de 3. Hafta sonuçları doğrultusunda, kadro zenginliğine sahip olan Galatasaray’ın üç maç sonucunda dokuz puan toplayarak liderliğe yükseldiğini görüyoruz. Sezonun hayal kırıklığı takımı ise, şimdilik Fenerbahçe… Haftanın çarpıcı olayları da, Göztepe’ye 1-0 yenilen Fenerbahçe ile sahasında 45 maç sonra Antalyaspor’a kaybeden Beşiktaş oldu. Galatasaray’ın Alanyaspor’u kendi sahasında 6-0 yenmesi, ağırlıklı olarak kadro farkı ile açıklanabilir. Şampiyonlar Ligi’ne hazırlanan Cimbom da zorlu haftalar öncesinde kazanılan puanlar gelecek haftalar için büyük önem taşıyor. Sezona iyi başlayıp bu tür maçları kazanarak puanları toplarsanız, şampiyonluk yarışında avantajı cebinize koyarsınız. Fenerbahçe’ye gelince kulübü yaptığı yanlış transferlerle büyük borca sokan Aziz Yıldırım’ın yerine başkan olan Ali Koç büyük iddialarla geldi. Sportif Direktör Comolli’nin de transferleri eksik yapması takımın iki yenilgi almasına neden oldu. Bu noktada Fenerbahçe’yi yönetenlerin yaptıkları hataya bakınca üç sezondur bu takım yalnızca iki stoper ile sezonu tamamlıyor. Bir Anadolu takımının kadrosunda bile 4-5 tane stoper bulunuyorsa diyecek sözümüz yok. Fenerbahçe’deki bir büyük sorun da kale. Dört sezondur Fenerbahçe’yi yakan Volkan Demirel ile yola devam etmeye kalkan Ali Koç hata yaptı. Şimdilerde yabancı kaleci aranıyor. Volkan Evkur Yeni Malatya ve Göztepe maçlarında yediği iki golle kulübe 5 milyon 200 bin lira yaklaşık 1 milyon dolara yakın zarar verdi. Süper Lig’de alınan her galibiyet primi 2 Milyon 600 Bin liradır. O zaman ben orta sahada on, forvete de beş en iyi oyuncu toplarım. Onların atacakları gollerle maç kazanır parayı kasaya indiririm. Ne yazık ki bu düşünce yok. Volkan Demirel’in yerine acilen bir kaleci alınmalıdır. Kameni ister gitsin ister gitmesin. Lisansını çıkartmayıp yerine alınacak yabancı kaleci onun yerine çok maç kazandırır. Kameni’yi 32 yaşında dört yıllığına kulübe getiren mantaliteye yazıklar olsun. Almanya da Bundesliga da yetişmiş bir Alman kaleciyi 500 bine, en fazla 1 Milyon EURO’ya alsanız daha faydalı olur. Alman alt yapısını unutmamak gerekiyor. Türk takımlarının oynadığı futbol 50-60 yıl önce oynanan ‘Katanaçyo’dur. Savunma ağırlıklı oynarsın kontralarda da gol ararsın. Şansın varsa gol atarsın yoksa maçı berabere bitirirsin. Bizdeki bu sistem yüzünden milli takım düzeyinde başarısız oluyoruz. Beşiktaş ise, “Antalyaspor’u nasıl olsa yeneriz” kafasıyla sahaya çıktı. Rakibi küçümsediler, buna rağmen pozisyonlar buldular. Ancak futboldaki, “Atamayana atarlar” kuralı işledi. Fenerbahçe de pozisyonlar buldu. Göztepe tek şutla golü buldu ve kazandı. Futbolun adaleti yoktur derler doğrudur. Beşiktaş’ta giden gelen oyuncular yüzünden kadro tam olarak oturmadığı için sıkıntılar var. Kapalı takımları açmakta zorlanıyorlar. Önlerinde Avrupa Ligi maçı var. Partizan’la berabere kaldılar. Ancak, futbolda maçlar oynanmadan kazanılmıyor. Avantajlı olan Beşiktaş turu geçebilir. Süper Lig’deki maçlarda puanları kazanmak kolay değil. Ancak, bir maç kazanma bedeli 2 milyon 600 bin lira olunca, futbolculara da bir zahmet oynamak düşüyor tabii ki… Değil mi?
