Bursaspor kongresinde seçilen Hayrettin Gülgüler ve ekip liderinin sloganıydı ‘Geliyoruz’ kelimesi. Ve sözü edilen ekip, &ldqu...
Bursaspor kongresinde seçilen Hayrettin Gülgüler ve ekip liderinin sloganıydı ‘Geliyoruz’ kelimesi. Ve sözü edilen ekip, “Gümbür gümbür Süper Lig’e geri dönüyoruz. Biz tahtayı açacağız. Şampiyon olamazsak verdiğimiz paraları da geri almayacağız” demişti. Peki, gelinen nokta nedir? Türkiye'nin 5. büyüğü Bursaspor bulunduğu ligden de bir alt lige düştü. Yani kimse kendini kandırmasın 3.lige düştük…
Ne ekip lideri kaldı ne de ondan arta kalan bir yöneticisi. Kalan tek şey yığınla borç ve saçma sapan transferler.
Bu senin eserindir sayın Emin bey. Bir insan yaşadığı şehrin takımına ancak bu kadar kötülük yapıp, ardında binlerce gözü yaşlı taraftar bırakabilir. Gördün değil mi Emin bey? Bandırma'daki yöneticilerin ve taraftarların çaresizliğini ve taraftarın çırpınışını gördün değil mi? Hangi akla hizmet ederek bu kadar çöpten farkı olmayan topçuları toplarsın? İnanın düşünüyorum ve cevabını bulamıyorum maalesef.
Bir milyarın üzerinde bir borçla Bursaspor bir alt lige düştü. Bu kadar borç nasıl ödenir ve kısa vadede nasıl bu takım toparlanır?
Koskocaman bir soru işareti…
Şu andaki yönetim bırakmayacağını açıkladı. Ancak bu işin içinden nasıl çıkacaklarını onlarda bilmiyorlar. Tek söyledikleri şey şehrin tamamen bütünleşmeden ayağa kalkılamayacağı. Gördüğüm herkes kendi kendine şu soruyu soruyor; “Bu takım nasıl düştüğü yerden ayağa kalkar?”
Transfer tahtası kapalı olan bir takımın yeniden transfer yapabilmesi için tam 180 milyon TL’ye ihtiyacı var. Söylemesi kolay ancak bulması zor bir rakam. Kim yada kimler bu kadar parayı verebilir. İzleyip göreceğiz.
Bundan önceki yönetimi ve yaptıklarını hepimiz eleştiriyoruz. Peki ya futbolcuları…
Takımın hayati maçı varken izin gününde nasıl gece kulüplerine gidip eğlenebilirsiniz. Çıkarın takımı düzlüğe, ondan sonra ne yaparsanız yapın. İş ahlakiniz nerde? Sahada hayalet gibi gezen, yedi metrelik kaleye topu dürtecek gücü bulamayan sizlerin profesyonelliğiniz nerede?
Heeyyyy kendine ‘futbolcu kimliği’ yakıştıran topçu arkadaşlar, bu mu sizin spor yasamanız? En azından, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözünden de mi haberiniz yok?
Yuh olsun Bursaspor'u bugünlere getirenlere.
Yuh olsun Bursaspor'un marka değerini yerle bir edenlere.
Yuh olsun bu çöp değerindeki oyuncuları kulübün başına bela edenlere.
Yuh olsun taraftara yaşamı zindan edenlere.
Yuh olsun Bursaspor'u milletin ağzına sakız edenlere.
Yuh olsun, yuh olsun, yuh olsun…
Bursa şehrine ölü toprağı atılmış gibi. Her yerde konuşulan şey Bursaspor'un nasıl düştüğü ve kimsenin yüzü gülmüyor.
Eminim ki bugünler de geçecek ve yiğit düştüğü yerden muhakkak gün gelecek kalkacaktır. Bir başka deyişle, kurt yediği ayazı hiç bir zaman unutmayacaktır. Biz buna inanıyoruz. Bu şok bir geçsin inancımız katlanarak devam edecektir.
“Geliyoruz” sloganıyla bu lige giren Bursaspor, “Gidiyoruz” diyerek TFF 2. Lig’e düşmüştür. Acımızı doya doya yaşadıktan sonra, bütün şehir öğrencisinden, memuruna, sanayicisinden, bürokratına kadar el ele verip daha güçlü bir şekilde gelmek için Bursaspor için çalışacak.
Çünkü, bizi bizden başkası düşünmez.
Haydi Bursam ayağa kalk ve nasıl güçlü olduğunu dosta düşmana göster. Sen bunu yapacak güçtesin. Bir büyüğümün söylediği gibi "Endişeye mahal yok her şey kontrol altında" demeye ve “Umutsuzluğa yer yok, umutsuzluğun olduğu yerde başarıdan da” söz edilemez fikri doğrultusunda davranmanın vaktidir. Zira, ‘umudun adı’ olan Bursaspor, bizlere babamızın emanetidir. Dünya döndükçe damarlarımızda dolaşan Bursaspor sevgisi de sonsuza kadar yaşayacaktır…