Geçtiğimiz günlerde basında çıkan bazı haberlerle gündeme getirilen L’actone Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Akat’ın avukatı Iyaz Çimen, şirketin İstanbul Sütlüce’deki merkezinde, markanın PR hizmetlerini veren Yasemin Tomruk'la birlikte bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıya katılan gazetecilere müvekkilinin adının, aslının astarının olmadığı bir uyuşturucu olayıyla anılmasının masumiyet ve lekelenmeme hakkının ihlali ve beraberinde bir itibar saldırısı mahiyetinde olduğunu söyledi.

Avukat Iyaz Çimen, bu yayınların yapıldığı medya organlarına tekzip gönderilerek, hukuki süreç başlatıldığını, müvekkilinin haksız yere tutuklandığını ve bu süreçte yaşananları tüm şeffaflığıyla gazetecilere anlattı.

Hukuk tarihinde eşine az rastlanır bir karar

Avukat Çimen basın toplantısında, müvekkili Ali Osman Akat’ın itibarlı bir iş adamı olduğunun altını çizerken, “20 yılı aşkın bir süredir Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, Asya, Amerika’nın çeşitli şehirlerinde uluslararası kalite standartlarına uygun hijyen, temizlik, ev, saç ve kişisel bakım ürünleri yelpazesiyle ticari faaliyetler yürüterek ülke genelinde başarılı ve prestijli işlere imzasını atmış saygın bir iş insanı olan müvekkilim Ali Osman Akat’a yönelik basında çıkan bu haberleri, bir hukukçu olmanın ötesinde insani anlamda da kınıyorum. Sayın Ali Osman Akat hakkında basında “Uyuşturucu Baronu” gibi iftira niteliğinde, gerçek dışı ifadelere yer verilerek lekelenmeme hakkı ve masumluk karinesine aykırı bir tutum sergilenmektedir. Müvekkilim hakkında kesinleşen herhangi bir hüküm olmadığı gibi, kendisiyle alakalı şüphe uyandırabilecek hiçbir husus yoktur. Sulh ceza hakimliklerince Ali Osman bey iki kez tahliye edilmiştir. Sonra ne olmuştur da yeni bir delil olmamasına rağmen serbest bırakan hâkim üçüncü seferde tutuklama kararı vermiştir? Hukuk tarihinde eşine az rastlanır şekilde müvekkilim, soruşturma savcısının yapmış olduğu itiraz neticesinde, herhangi bir delil olmadığı halde, hakkında tahliye kararı veren hâkim tarafından haksız yere tutuklanmıştır” diye konuştu.

O fotoğraflardan daha normal ne olabilir?

Müvekkili Ali Osman Akat’a karşı açılan bu soruşturmanın nedenine dair açıklamalarını sürdüren Avukat Çimen sözlerini şöyle sürdürdü; “Süreç, 500’e yakın çalışandan birinin kendi adresine sipariş ettiği kargo ile ilgili bir durumdan ibarettir. Çalışanın şahsi eylemlerinden şirket yöneticilerinin sorumlu tutulması hukuken mümkün değildir. Ali Osman Akat kargoyu sipariş veren olmadığı gibi kargonun alıcısı da değildir. Yine kargo sipariş adresi de teslimatın yapıldığı adres te Ali Osman Akat’a ait şirket adresi değildir. Akat’ın bahsi geçen kargo siparişi ile hiçbir bilgisi olmadığı, iletişim kayıtları ve dosyada mevcut ifade beyanları ile ortaya konmuştur.

Geçmişte Türk Amerikan İş Adamları Derneği Başkanlığı yaptığı dönemde birçok alanda Türkiye’yi temsil eden projelere imza atan, devlet erkanıyla temaslarda bulunan Akat’ın bu isimlerle de fotoğraflarının olması kadar normal ne olabilir? Bu fotoğraf karelerinin konudan bağımsız olarak servis edilerek, siyasi malzeme haline getirilmesi bu nedenle de müvekkilimin mağdur edilmesi kabu edilemez bir durumdur”.

Bunun adı itibar suikastıdır

Basında yer alan haberlerde kargoyu Ali Osman Akat’ın bizzat Levent’teki adresten teslim aldığı gibi asılsız iddiaların da yer aldığına vurgu yapan Avukat Iyaz Çimen, “Gönderdiğimiz tekzip metnine ek olarak, kamuoyuna iddianameden alınan başlıklarla haber sunuldu.” dedi.

Avukat Çimen sözlerini şöyle tamamladı; “Yargılama süreci bitmeden, hüküm verilmeden ve mahkeme heyeti kararını açıklamadan, bazı basın kuruluşlarınca kesin ifadeler ve konudan bağımsız başka haberlerle ilgili görseller kullanılarak müvekkilim haksız bir şekilde suçlanmıştır. Adeta basın organlarınca yargılanmış ve itibar suikasti yapılmıştır. İlgili asılsız haber, soruşturmanın 118. gününde kamuoyuna son dakika haberi olarak servis edilmiş, iddianamede adı geçen kişilerin isimleri gizlenerek sadece müvekkilim Ali Osman Akat’ın ismi kötü niyetli bir şekilde lanse edilmiştir. Müvekkilim Ali Osman Akat, kendisine atılan iftiralara rağmen yasal anlamda mücadelesini verecek, kulaktan dolma bilgilerle, yalan haberlerle kendisine isnat edilen suçlamalardan aklanacak ve itibar suikasti yapanlara karşı hukuki mücadelesini gerçekleştirecektir.”