Haber Detayı
2021-11-15 11:43
Düşmanımız kimdir?

Futbolun böylesine büyük ilgi görmesinin nedenlerinden biri de bu: Şenol Güneş’in görevi bırakma sürecinde Dünya Kupası umutlarımız sıfıra çok yaklaşmıştı. Ek...

Düşmanımız kimdir?

Futbolun böylesine büyük ilgi görmesinin nedenlerinden biri de bu: Şenol Güneş’in görevi bırakma sürecinde Dünya Kupası umutlarımız sıfıra çok yaklaşmıştı. Ekim’de Letonya maçının son saniyelerindeki penaltıyla hayata döner gibi olduk. 13 Kasım Cuma akşamı sadece Cebelitarık’a 6 atmakla kalmadık, Norveç-Letonya ve Karadağ-Hollanda maçlarından da istediğimiz sonuçlar çıkınca çok keyiflendik.

Bu yazı, son hafta maçları oynanmadan yazılıyor. Epey uzun süre kalacağı için çok bayatlamış olacak ama yine de bir tahminde bulunalım: Yenilsek bile grup ikincisi oluruz gibi görünüyor çünkü Hollanda evindeki son maçta Norveç’i mutlaka yenerek işi şansa bırakmayacaktır. Aradaki güç farkı da bunu gerektirir.

Gerçi tekrar azdığı gözlenen Koronavirüs önlemleri nedeniyle Hollanda’nın bu maçı seyircisiz oynama kararı onlar için tatsız bir durum ama çok da etkileneceklerini sanmıyorum. Norveç, elemelerin başından beri Haaland gibi dünya çapında bir yıldızdan yararlanamamak gibi büyük şanssızlık yaşıyor. Yoksa bizi çoktan geride bırakmış olurlardı.

Hepsinin ötesinde Milli Takım orada Karadağ’ı yenemese bile yenilmez. Hedefsiz rakip karşısında bizim motivasyonumuzun daha yüksek olacağı ortada. Dünya sıralamasında epeyce gerimizde (71.sırada) olan rakip karşısında istediğimizi elde etmemiz güçlü bir olasılık. Ancak buna sevinmek kolay değil çünkü kupa için zorlu bir play off süreci var.

İlk kez yapılacak bir uygulama olduğundan medyada hemen hiç bilgi verilmedi çünkü neyin ne olduğunu tam olarak bilen yoktu. 10 grup ikincisiyle UEFA Uluslar Kupasından gelen iki takımın nasıl bir düzenlemeyle maçlar yapıp da buradan 3 takımın daha gitmesi mümkün olacak, bunu hep birlkte göreceğiz.

 

***

Sözü biraz uzattım, asıl söyleyeceğim, buna benzer durumlarda gruptaki öteki takımların birbirine yatacağı ve bizi yakacakları yolundaki değerlendirmeler çok prim yapar. Vatandaşın ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yok’ mottosuna yatkınlığını bilen medya da hemen her fırsatta bunu körükler.

Buna sadece rakipler değil hakemler de eklenir bu düşman listesine. Bütün dünya bizim düşmanımızdır ve her türlü yarışmada bizi dışarıda bırakabilmek için türlü dolaplar cevirilir. Batılıların başka hiçbir dertleri yoktur, hep ‘Bu Türkleri nasıl turnuva dışında bırakabiliriz’ diye masabaşı oyunları tezgahlarlar.

Bu yazıyı okuyan arkadaşım, muhtemelen siz de buna inanıyorsunuzdur. Gerçek olmasa da buna inanmak hepimizin hoşuna gider. Onlara karşı bilenir ve yeni bir Kurtuluş Savaşı vermemiz gerektiği noktasına kadar gidebiliriz.

 

***

Oysa, gördüğünüz gibi, lehimize de pek çok gelişme olabiliyor. 2016 Avrupa Şampiyonası öncesinde de şansımızın neredeyse yüzde 1 olduğu ortamda, bütün inanılmaz olasılıklar gerçekleşmiş ve hedefe ulaşmıştık. Gerçi kimsenin bizi umursadığı yoktu ama bir yığın maçın sonucu işimize yarayacak biçimde olmuştu.

İlginç bir raslantı, 13 Kasım akşamı Alanya’da Kadın Milli Futbol Takımımızın Portekiz ile maçı vardı. Karşılaşma 1-1 bitti. Portekiz bizden çok daha iyi bir takım. Onlara oranla bizim takım henüz emekleme döneminde sayılır. O nedenle bu sonucu bile koruyabilmek önemliydi. Karşılaşmanın son 10 dakikası rakibin mutlak baskısı altında, tek kale maç şeklinde geçti. Fransız hakem de Portekiz’in çok açık bir penaltısını vermedi. Cezaalanı içinde olan pozisyonu, 50 cm kadar geriye taşıdı ve oradan kullanılan serbest atıştan da Portekiz sonuç alamadı.

Buna benzer durumlar pek çok maçta oluyor. Ancak aleyhimize olduğunda kıyametler kopuyor, lehimizde gerçekleştiğinde ise kimsenin sesi çıkmıyor. Sonrasında da bu evrende bizden daha dürüst birileri olmadığına inanmaya devam ediyoruz.

En kötüsü ne, biliyor musunuz? Bu türden saçmalıklar çok büyük prim yapıyor. Bu da bizi asıl ilgilenmemiz gereken, oyunumuzu geliştirmek ve öteki sorunlarımızı çözmek gibi gerçek başarı yolunda yürümekten alıkoyuyor. Görüyorsunuz, ellerinde görüntü olmayan tv kanalları bile gece-gündüz hakem tartışmasıyla insanları aldatıyor.

Dolayısıyla bizim asıl düşmanımızın kim olduğunu buradan söylerim ama durduk yerde başıma iş açılır. Zaten siz onu biliyorsunuz ama bir yararı olmuyor.

Boşverin, en büyük biziz vesselam!

Etiketler: Ahmet Çakır, sporvitrini.com, spor, milli takım