Geride bıraktığımız son on gün içinde üç milli maç yaptık. Dünya devi Hollanda’yı 4-2 devirdiğimiz karşılaşma sonrası doğrusu alkışlamaktan ellerim yoruldu. Ve ardından Norveç galibiyeti yine sevincimizi ve mutluluğumuzu tavan yaptırdı.

Gazetelerde “Bu Milli Takım, son 50 yılın en başarılı takımı” şeklinde yorumlar yapıldı.

Bilmiyorum acaba erken mi umutlandık? Her şeye rağmen, Şenol Güneş ile bu Ay-Yıldızlı ekip, 2002 rüzgarını yakalamış gibi…

Ancak, sormak gerek;

Hollanda ve Norveç karşısında destansı bir mücadele sergileyen Ay-Yıldızlı ekibimiz bu ise, Letonya karşısında 3-3 berabere kalan ekip acaba hangi ekip?

Ve üstelik 2. dakikada bir gol atarak, karşılaşmaya 1-0 önde başlamışız. Akabinde ikinci golümüz de gelmiş…

Yani; yeme de yanında yat!

Sonra yaptığımız basit hatalar yüzünden yediğimiz o goller de neyin nesi? Skor bir anda 2-1 oldu. Biz 3-1 yaptık… Letonya önce 3-2, sonra 3-3 yaptı.

Beraberlik sonrası, kalemizde öyle pozisyonlar buldular ki, yüreğimiz ağzımıza geldi.

2-0’ın rehavetine erken kapıldık

Maçın daha ilk yarısında bize ait olan rehavet nüksetti. Skor da 2-0 idi. Fakat hemen gevşedik. Oysa ki bu Letonya futbolu her zaman ters geliyordu bize. Adamlar 3 maçta 1 puan aldılar o da bizden…

Yani G Grubu lideri Türkiye’den…

Şimdi biz bu belalımız Letonya’yı da yenseydik, 9 puan ve açık ara liderdik; üstelik 1 defa yenilme opsiyonumuz bile vardı.

Şimdi, Eylül ayındaki Cebelitarık ve Karadağ maçlarını oynayacağız. Daha sonra da bu maçların rövanşı… Biz bu gruptan çıkar, 2022’de Katar’da yapılacak olan Dünya Kupası Finalleri’ne gideriz. Buna inancımız tam, ancak benim derdim, okyanusları geçip, derelerde boğulmak…

Bundan korkuyorum…

2022 DÜNYA KUPASI AVRUPA ELEME G GRUBU PUAN CETVELİ

TAKIMLAR              O         G         B         M        A         Y         P

1-TÜRKİYE               3         2         1         0         10       5         7

2-Hollanda              3         2         0         1         11       4         6

3-Karadağ                3         2         0         1         6         3         6

4-Norveç                  3         2         0         1         4         3         6

5-Letonya                3         0         1         2         4         7         1

6-Cebelitarık           3         0         0         3         1         14       0

Ölüm, adın kalleş olsun

Değerli dostlar, basın sektöründe yıllarca çalışan bir emekçimizi, Muzaffer Batumlu’yu kaybettik.

Şairin dediği gibi, “Uyudun, uyanamadın” olacağız.

Sabahleyin hanımı uyandırmak istemiş, bakmış ki, sonsuz uykuda…

İnanın çok üzüldüm. 17. dönem milletvekili Sabit Batumlu’nun oğlu olan Muzaffer Batumlu ile birçok organizasyonlarda bulunduk. Hemen hemen sporun her dalı ile ilgileniyor, salonlardan salonlara koşuyordu adeta. Yukarıdaki resimi de Ataköy’deki Atletizm Salonu’nda çektirmiştik.

Sağımda, Tek Rumeli TV Spor Müdürü Mehmet Çelik kardeşim, solumda ise Spor Meydanı gazetesi ve sitesinin Yazı İşleri Müdürü Muzaffer Batumlu kardeşim…

Ne yazık ki, kaybettik. Ve en az onun kadar acıdır ki, Korona belasından dolayı, biz arkadaşları olarak ona karşı olan son görevimizi de yapamıyoruz.

Muzaffer ile telefonda görüşmemiz 15 gün önce olmuştu. Benden Spor Meydanı’na yazı yazmamı istiyordu.

“Yazarım” demiştim. Yazamadım… Ne garip ve ne acıdır ki, vefat haberini yazıyorum…

Az önce değerli ailesinden bir mesaj geldi; cenazesi 1 Nisan’da Eyüp Camii’nden kalkacakmış…

1 Nisan…

Şaka gibi… Ah keşke öyle olsa…

Allah gani gani rahmet eylesin. Mekanı Cennet olsun inşallah. Sevenlerine, ailesine ve spor camiasına başsağlığı diliyorum.